Mardin İlkbahar Buluşması (Mayıs 2019)

Buluşma Günlüğü

1.gün

Mardin’den Merhaba! Mardin Buluşması öncesinde destekçilerimiz ve dostlarımızla bir araya gelmeye başladık. Beraber yemek yedik, hasret giderdik. Umut Halkası Projesi’nden eğitmenlerimiz de bizleri yalnız bırakmadı.

2.gün

Arkeolog ve Sabancı Müzesi küratörü Pınar ve oğlu Civan bize müzeyi gezdirdi.

Mardin ekibi Mezopotamyaya nazır sabah kahvesinde. Marilyn’i ziyaret etmeden de olmazdı tabi!

Gelenek haline gelen Dedecan Ocakbaşı yemeğinde öğrenci ve öğretmenlerimiz, öğrenci sorumlularımız ve bağışçılarımız, Payda ekibi ve destekçiler bir aradaydı. Ve merdiven pozumuzu unutmadık elbette 🙂

3.gün

Mardin ekibi 17 hanım sabah 9’da yola koyulduk. Bugün aile ziyaretleri günümüzdü.

Beyaz Su’da Aksu ilkokulu’nu ziyaret ettik.

Serin havası ve buz gibi suyu ile Beyaz Su’da biraz soluklandık.

Sonrasında Sivrice Köyünde öğrenci ve ailelerimizi ziyaretlere devam ettik.

Geldik Süryani köyü Üçköy’e. Cello hocanın Üçköy İlkokuluna. Öğrencilerimiz Helena ve Seydi bizleri kendi boyadıkları Paskalya yumurtaları, şekerleri, kurabiyeleri ile karşıladılar.

Ve son durak Mor Yakub Manastırıydı. Ardından hep birlikte akşam yemeği yedik.

4.gün

Sabah Mardin Fen Lisesi Müdürü ziyareti ile başladık. Sonra MUN öğrencilerimiz İngilizce sınıfında İstanbul tecrübelerini anlattılar. İngilizce öğretmenleri Selim, Sibel ve Ömür öğretmenler bize eşlik ettiler.

İzala Hotel’de toplantı hazırlıklarımız başladı.

Muazzam bir tur rehberi ile Dar-ül Zefaran, Kasımiye Medresesi, Dara’yı gezdik. Harika bir gün geçirdik. Akşam da Geleneksel Cercis Murat Konağı yemeğimizi yaptık.

Kanada, Amerika, İtalya’dan gelen destekçilerimizin de katılımlarıyla uluslararası bir buluşmaya dönüşen Mardin Buluşmasından geriye renkli, sımsıcak anılar kaldı. Gönüllülerimize ve tüm katılımcılarımıza kültürler arası etkileşime ve kız çocuklarına verdikleri destek için gönülden teşekkürler.  Birlikte hep daha ileriye…

Bugün destek olduğunuz çocukların konuşmalarını dinlerken sizlerin onlara sevgi dolu bakışınızı gördüm. O çocukların ne kadar şanslı olduğunu düşündürdü bana o bakışlar. Size hayranlıkları, minnettar bakışları ve hep hatırladığım “onlara muhtaç olduğunuzu hissettirmiyorlar” ifadesini paylaşan öğrencimin yoğun duyguları… Ne kadar özel olduğunuzu ve ne kadar güzel gönüllere taht kurduğunuzu bugün ben de o öğrencilerle birlikte hayranlıkla izledim. O babanın, kızının ayakları üzerinde durmasına destek olmanızdan ötürü duyduğu huzur… Henüz çok küçük bir kadın iken “okyanusta damla olmak değil damlada okyanus olmak” ifadesini şiirine yansıtacak kadar büyük düşünen bir kadın olması için elinden tutmak… Bunlar kelimelerle kıymeti anlatılamayacak kadar güzel anlar.
Tanık olmama vesile olduğunuz için önce siz kıymetli Dilbeste Hanım’a sonra da ortak PAYDA`sı sevgi ve hoşgörü olan PAYDA`ya teşekkür etmek istedim. Sevgin daim olsun PAYDA. – Hülya (Rehber Öğretmen) 

Midyat, Sivrice, Aksu İlkokulu, Beyaz Su, Üçköy ve tabi Mor Yakup Kilisesi. Hepsi birbirinden farklı kapılar açıyor insana, hepsi bir imge oluyor Payda ile Mardin’e gidince. Midyat’a girdiğiniz ilk an Mardin’in bir parçası olduğunu bilseniz de bir farkı olduğunu hissediyorsunuz. Sivrice’ye gitmek, giderken geçtiğiniz yolda o coğrafyayı izlemek ve hissetmek… Sonra Faik Ağabey gibi misafirperver,iyi bir insanla tanışmak ve diğer ailelerin de aynı şekilde size yakınlığını görmek gerçekten farklı bir his.  Aksu İlkokulu ve özellikle Derya ve Dilara’yı görmek beni ayrıca mutlu etti. (Bilmeyenler için, Derya ve Dilara ortaokulda iken Yusuf Hocaları ile birlikte Robotik Yarışmasına “Sivrice Dream” ismiyle katılıp İspanya’ya kadar gidip Avrupa Şampiyonluğu ile döndüler.) İkisi de Umut Halkası’na katılan öğrenciler. Beyaz Su bölge için sosyalleşme aracı, gördüğünüz gibi müzisyen-işletmeci çok insanın da geçim kaynağı. Üçköy’e diğer köylerden sonra gittiğinizde Mardin’in ne kadar renkli bir şehir olduğunu bir kez daha anlıyorsunuz. Örneğin Sivrice ve Üçköyde yaşayan insanların yaşayış biçimleri birbirine çok benziyor ama dinleri ve gelenekleri Sivrice ve Üçköyde bulunan her insanı özgün kılıyor. Son olarak, böyle bir günün sonunda Mor Yakup Kilisesi’nin terasındaki gün batımında o günü düşünmek,insanı gerçekten o coğrafyaya aşık ediyor. Bu sadece benim gözümden olan kısım, diğer katılımcıların,öğrencilerin,ailelerin,çocukların her biri için ayrı bir hikaye sunan Payda’nın tüm paydaşlarına günaydın! – Efekan (Payda Gönüllüsü)

Nisan, 2024